Dünyanın en sevilen çiçeği, Orkide, çok yıllık bir bitki olması sayesinde uzun yıllar evimizi süsler. Pastel renkli aylarca solmayan çiçekleri ile her köşede cazibe merkezi oluşturur. Dünyada yaklaşık 35 bin türe sahip olan bu nadide çiçeğin iç mekanlarda en çok tercih edileni Phalaenopsis olanı. Phalaen bir tür kelebek, opsis kelimesi ise benzeyen manasında. Yani ismi bir çeşit kelebekten geliyor. Fotoğraflarda da gördüğünüz gibi taç yaprakları kelebeği andırıyor.

İlk orkidemizin 8-10 tane çiçeği vardı. 2-3 ay boyunca aynı güzellikle evimizi süsleyen orkidemiz sonrasında bize küstü sanki, bir daha açmadı. Taki onu tanıyana kadar... Acaba yanlış mı su veriyorduk, yerini mi beğenmemişti diye araştırma işine giriştik. Sonra edindiğimiz taktikler ile orkidemizle bir bağ kurduk ve eskisinden daha  fazla çiçek açmasını sağladık. Neydi bu taktik? İşte edindiğimiz deneyimlere göre orkide bakımını:

Öncelikle orkide ile her çiçek gibi bir bağ kurmamız lazım. Bunun için de biraz tanımak lazım. Orkide, tabi bizim yetiştirdiğimiz kelebeğe benzeyen türünden bahsediyoruz, tropikal iklim kuşağında ağaçların dallarında koğuşlanan, ağaçların kabuklarındaki birikmiş besinler ve yağan yağmur sularıyla beslenen bir bitki türü. Bu yüzden kökleri de klorofil taşıyor. Yani fotosentez yapıyor. Işık geçirmeyen saksımızı değiştirmekle işe başlıyoruz. Cam bir saksı edinmemiz gerekiyor. 2 saksı iç içe de olabilir. Bunun ne işe yaradığına da birazdan değineceğim. Cam saksıya koymamız gerekiyor demiştik. Neden çünkü fotosentez yapması gerekiyor köklerin. 

Orkidemizi cam saksıya aldık. Diğer çiçeklere koyduğumuz topraktan koymuyoruz. Köklerin ışık alması gerekiyor. Ağaç parçacıklarından oluşan özel toprağı var. Toprak yeterli değilse bu özel toprağı ya da doğadan temin ettiğimiz dal ve kabuk parçalarını kullanabiliriz. Orkidemizi yeni saksına aldık, şimdi daha mutlu olduğundan emin olabilirsiniz.

Her çiçek gibi orkideler de su ister. Her canlı gibi desek daha doğru olacak. Peki nasıl sulayacağız? Bu konuda bir kaç yöntem var. Yazımın başında yaşam alanlarıyla ilgili belirttiğim mevzuyu hatırlarsak: Ağaçların üzerlerinde yaşıyor ve yağmur sularıyla besleniyor demiştik. Orkidemize kendi habitatında yaşıyormuş hissi vermemiz gerekiyor. Bunun için orkidemizi çeşme suyuun altında bir süre tutmak suretiyle suya doygunluğunu sağlayabiliriz. Bu birinci yöntem. İkinci yöntem; bir kovaya ya da daha büyük bir saksıya daldırıp çıkartarak, bu işlemi bir kaç kez tekrarlayarak sulamak. İç içe saksının olması işte bu yüzden kolaylık sağlıyor. İçteki saksının altındaki büyük delikler yardımıyla bu 2 yöntemi de uygulaması çok kolaylaşıyor. Dışındaki saksıya 2 parmak kadar su koymamız da orkidemizin susuz kalmasını önleyecektir.

Peki hangi aralıklar ile bu sulama işlemini yapacağız? Orkideniz kökleri açık yeşile döndüğü vakit, beyazlaştığı vakit bilin ki susamıştır. O vakit sulama işlemini yapmalıyız. Göreceksiniz, suyla temas eden köklerin rengi, koyu yeşile dönüşecektir. Mevsimine göre; sıcak havalarda haftada 2 kez, daha ılık  ve rutubetli havalarda 1 veya 2 haftada 1 olabilir. Tamamen hava durumuna, sıcaklık ve rutubete bağlı. Gözle takip etmek en garanti yöntem diyebiliriz.

Orkideler güneşi severler. Belli saatlerde güneş alan noktalara koymamız orkideleri daha mutlu edecektir. Çok güneşli havalarda güneşin kavurmaması için güneşin dolaylı gelmesi çiçeğimizin lehine olacaktır. 

Orkidemiz o güzel çiçeklerini döktü. Ne yapmalıyız? Yenisini almalıyız. Tabi ki de böyle değil. Çiçekli kalma süresi 2-3 ay hatta 4 ay bile devam edebilir. Evet çok uzun süre çiçeklerinin o eşşiz güzelliğini bize sunmaktadır. Orkideler yılda 2-3 kez çiçek açarlar tabi yukarıda saydığım sulama ve güneşle temas konularında ona ilgi gösterirseniz. O ilgiyi alamazlar ise aylarca açmazlar, adeta küserler. Bu durumlarda ise bir kaç gün zifiri karanlık bir ortama koyup sonrasında güneşli bir mekana yerleştirmenizi öneririz. Buna cezalandırma yöntemi diyoruz. Akabinde orkideniz, yeni dallar çıkarmaya ve tomurcuk vermeye başlayacaktır. 

Orkideler beyaz tonlarda, ekseri mor ve eflatun tonlarındadır. Aşağıda mavi renkteki orkide ise mavi boya şırınga edilmiş, zamanla rengi açılıp beyaza dönüşecek insan eli değmiş bir orkidedir. Bu renkte bir orkide doğada bulunmamaktadır. İnsanoğlu şırınga metodu ile aslı beyaz olan orkidelerin rengini bir süreliğine değiştirebilmektedir. Dökülen çiçeklerden sonra açan çiçekler beyaz renkte olacaktır.